Merhaba sevgili hastalarım, ben Dr. Emre Geçer. Kış aylarının kapıda olduğu şu günlerde, soğuk havanın kalp sağlığımız ve genel sağlığımız üzerindeki etkilerini konuşmak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki, kış, nezle ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha sık görüldüğü bir dönem. Ancak bunun yanında, soğuk hava kalbimiz üzerinde de ekstra bir yük oluşturuyor. Vücudumuz, sıcaklığı korumak için daha fazla çalışıyor ve bu da kalbimize daha fazla iş düşüyor.

Peki, bu dönemde kalbimizi ve kendimizi nasıl koruyabiliriz?

İşte size birkaç basit ama etkili öneri:

Öncelikle, rüzgara karşı kendinizi koruyun. Düşünün, kalbiniz vücudunuzun hassas bir motoru gibi. Bu motoru dış etkenlerden korumak çok önemli. Atkı ve bere kullanmak, göğsünüzü ve başınızı soğuktan ve rüzgardan korumak için ilk ve en önemli adımdır. Soğuk hava, özellikle kalp hastalarında spazmlara, yani damarların daralmasına ve göğüs ağrısına yol açabilir. Bu yüzden dışarı çıkarken mutlaka sıcak ve rahat kıyafetler giyin. Kalp rahatsızlığınız varsa, yanınızda dilaltı nitrat tabletinizi taşımayı da unutmayın.

“Hava soğuk diye evde kalayım” demeyin! Yürüyüş yapmak, özellikle kalp sağlığı için çok önemli. Soğuğa rağmen yürüyüşü bırakmayın. Eğer dışarıda yürümekte zorlanıyorsanız, alışveriş merkezlerinde yürüyüş yapabilirsiniz. Önemli olan düzenli ve tempolu yürümek. Hatta küçük bir alışveriş merkezinde bile 5 tur atarak 1 kilometre yürümeniz mümkün.

Ayaklarınız da soğuktan korunmayı hak ediyor. Özellikle bacak damarlarında sorun yaşayan veya şeker hastalığı olan kişiler, ayaklarında his kaybı yaşayabilirler ve soğuktan etkilendiklerinin farkında olmayabilirler. Bu yüzden akşamları ve gece yatarken mutlaka yün çorap giyin. Sıcak uygulama önermiyorum çünkü özellikle şeker hastalarında yanık riski yüksek ve bu durum daha büyük sorunlara yol açabilir.

Beslenmeniz de çok önemli. Kış aylarında doğru kalori alımı, vücudunuzun soğuğa ve enfeksiyonlara karşı direncini artırır. Aşırı diyetlere girmeyin. Sabah kahvaltınıza bir kaşık bal ve bir kaşık pekmez ekleyebilirsiniz (diyabetik değilseniz). Yemeklerinizde ise kırmızı et ve hayvansal yağdan kaçının; sebze ve meyve tüketimini artırın. Özellikle C vitamini açısından zengin olan sebzeleri çiğ olarak tüketmeniz bağışıklık sisteminiz için çok yararlıdır. C vitamini, vücudunuzun savunma mekanizmasını güçlendirmeye yardımcı bir vitamindir. Düşünün, vücudunuz bir kale, C vitamini ise bu kalenin sağlam duvarları ve güçlü askerleri!

Son olarak, grip aşınızı yaptırmayı unutmayın! Grip aşısı, özellikle kalp hastaları için çok önemlidir. Üst solunum yolu enfeksiyonları kalbinizi olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden her yıl grip aşınızı yaptırmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Unutmayın, bu öneriler genel bilgilerdir. Kendi durumunuzla ilgili detaylı bilgi için lütfen bana veya doktorunuza danışın. Sağlıklı ve sıcak günler dilerim.