Jean Mitry
Jean Mitry (1907-1988), Fransız sinema kuramcısı, film yapımcısı, eleştirmen, eğitimci ve sinema tarihçisidir. Sinema tarihinin en önemli ve etkili teorisyenlerinden biri olarak kabul edilir. Mitry, sinemayı bir “fenomen” olarak ele almış, onun estetik, psikolojik, felsefi, dilbilimsel ve sosyolojik boyutlarını bütüncül bir yaklaşımla incelemiştir. Çalışmaları, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda insan deneyimini anlama, anlamlandırma ve dönüştürme konusunda güçlü bir araç olduğunu göstermiştir. Onun sinema anlayışı, sinemayı hem bir sanat formu, hem bir dil, hem de bir düşünce biçimi olarak kavramamızı sağlar.
Yaşamı ve Kariyeri
-
Erken Yaşam ve Eğitim (1907-1930): Jean Mitry, 7 Kasım 1907’de Fransa’nın Soissons kentinde doğdu. Genç yaşta sinemaya ilgi duymaya başladı ve amatör filmler çekmeye başladı. Paris’te felsefe ve edebiyat eğitimi aldı. Genç yaşta edebiyata ve şiire de ilgi duyan Mitry, bu sanatsal ilgilerini daha sonra sinema kuramına da yansıtacaktır.
-
Sinemaya Giriş ve İlk Çalışmaları (1930-1945): 1930’larda, Fransa’da avangart sinema hareketinin içinde yer aldı. Deneysel filmler çekti ve sinema kulüplerinde aktif rol oynadı. İlk kısa filmi “Paris Cinéma” (1930), sinemaya olan tutkusunu ve deneysel yaklaşımını yansıtan bir çalışmaydı. 1936’da, Henri Langlois ve Georges Franju ile birlikte Fransız Sinematek’ini (Cinémathèque Française) kurdu. Bu kurum, sinema tarihinin önemli filmlerini korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulmuştu ve Mitry, Sinematek’in ilk yıllarında önemli görevler üstlendi. Fransız Sinematek’inin kuruluşunda aktif rol alması, onun sadece bir teorisyen değil, aynı zamanda bir “sinema savunucusu” olduğunu da gösterir. Sinematek, onun için sadece filmlerin korunduğu bir yer değil, aynı zamanda sinemanın bir sanat olarak değerinin ve tarihsel öneminin vurgulandığı bir kurumdu. Aynı zamanda, sinema üzerine yazılar yazmaya ve eleştiriler kaleme almaya başladı.
-
IDHEC Dönemi ve Akademik Kariyer (1945-1970): İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Fransa’nın en önemli sinema okulu olan IDHEC’te (Institut des hautes études cinématographiques – Yüksek Sinema Çalışmaları Enstitüsü, şimdiki adıyla La Fémis) dersler vermeye başladı. Burada, sinema tarihi, estetiği ve teorisi üzerine dersler verdi ve birçok öğrenci yetiştirdi. Mitry, IDHEC’te sinema eğitiminin kurumsallaşmasında ve akademik bir disiplin haline gelmesinde önemli bir rol oynadı. IDHEC’teki dersleri, sadece sinema teknikleri ve tarihi üzerine değil, aynı zamanda sinemanın felsefi ve estetik boyutları üzerine de yoğunlaşıyordu. Öğrencilerini, sinemayı sadece bir “gösteri” olarak değil, aynı zamanda bir “düşünce” olarak görmeye teşvik ediyordu.
- “Esthétique et psychologie du cinéma” (1963-1965): Mitry’nin en önemli ve kapsamlı eseri, iki ciltlik “Esthétique et psychologie du cinéma” (Sinemanın Estetiği ve Psikolojisi) adlı kitabıdır. Bu kitap, sinema kuramının temel başvuru kaynaklarından biri olarak kabul edilir. Mitry, bu kitapta, sinemanın estetik, psikolojik, felsefi ve dilbilimsel boyutlarını derinlemesine incelemiş, sinemanın diğer sanatlarla ilişkisini ve sinemanın özgün dilini analiz etmiştir. Bu eser, sadece sinema öğrencileri ve akademisyenler için değil, aynı zamanda sinemayı ciddiye alan herkes için temel bir başvuru kaynağı olmuştur. Kitabın etkisi, sadece Fransa ile sınırlı kalmamış, dünya çapında sinema kuramcıları ve sinemacılar tarafından incelenmiş ve tartışılmıştır.
-
Diğer Çalışmaları: Mitry, “Esthétique et psychologie du cinéma” dışında da birçok kitap ve makale yazmıştır. “Le Cinéma expérimental” (Deneysel Sinema, 1974), “Histoire du cinéma” (Sinema Tarihi, 5 cilt, 1967-1980) ve “La Sémiologie en question” (Göstergebilim Sorgulanıyor, 1987) gibi eserleri, sinema kuramına önemli katkılar sağlamıştır. Ayrıca, “Pacific 231” (1949) ve “Images pour Debussy” (1952) gibi deneysel filmler çekmeye devam etmiştir. Mitry’nin film yapımcılığı deneyimi, onun sinema kuramını da şekillendirmiştir. Teorik çalışmalarının yanı sıra, pratik sinema deneyimi de olan bir kuramcı olması, onun sinemaya daha bütüncül bir bakış açısı geliştirmesini sağlamıştır.
-
Ölümü (1988): Jean Mitry, 18 Ocak 1988’de Fransa’nın La Garenne-Colombes kentinde hayatını kaybetti.
Sinema Kuramı ve Estetik Anlayışı
Jean Mitry’nin sinema kuramı, sistematik, analitik ve çok yönlü bir yaklaşıma dayanır. Onun sinema anlayışını anlamak için, şu temel kavramları ve konuları ele almak gerekir:
Sinemanın Hammaddesi: Film Görüntüsü:
- Mitry, sinemanın hammaddesinin “film görüntüsü” (image filmique) olduğunu savunur. Film görüntüsü, sadece gerçekliğin bir kaydı değil, aynı zamanda sinemasal anlam yaratma potansiyelini de içeren bir birimdir. Mitry’ye göre, film görüntüsü, gerçekliğin bir “iz”idir (trace). Ancak bu iz, sadece pasif bir kopya değil, aynı zamanda potansiyel bir anlam taşıyıcısıdır. Görüntü, hem gerçekliği yansıtır hem de onu dönüştürme gücüne sahiptir.
- Mitry’ye göre, “çıplak görüntü” (image brute) bile, sadece görülmek üzere var olduğu için, kendiliğinden bir anlama sahiptir. Ancak, bu görüntü, kurgu ve diğer sinemasal tekniklerle düzenlendiğinde, doğal anlamının ötesine geçen, belirli bir amaca hizmet eden bir yapıya kavuşur. Mitry, “çıplak görüntü” kavramını, sinemanın “minimal” birimi olarak görür. Çıplak görüntü, henüz kurgulanmamış, ham haldeki görüntüdür. Ancak, bu ham görüntü bile, içinde bir anlam potansiyeli barındırır. Çünkü, görüntü, bir şeyi gösterir. Bu gösterme eylemi, kendiliğinden bir anlam yaratır.
- Mitry, Bazin’in “fotoğrafik imgenin ontolojisi” fikrine katılır, ancak Bazin’in aksine, sinemanın bu ontolojik gerçekliği kurgu yoluyla aşabileceğini ve yeni bir gerçeklik yaratabileceğini savunur.
Sinemanın Yaratıcı Potansiyeli: Montaj ve Diğer Teknikler:
-
Mitry, sinemanın yaratıcı potansiyelinin en önemli aracının “montaj” (kurgu) olduğunu düşünür. Montaj, ham görüntüleri bir araya getirerek anlamlı bir bütün oluşturur ve yönetmenin izleyiciye kendi bakış açısını sunmasını sağlar. Mitry için montaj, sadece görüntüleri bir araya getirmek değil, aynı zamanda zamanı ve mekanı yeniden düzenlemek, anlam yaratmak ve izleyicinin duygusal ve düşünsel tepkilerini yönlendirmektir. Montaj, sinemanın “kalbi”dir.
-
Mitry, farklı montaj türlerini analiz eder ve bunların sinemasal anlam yaratmadaki rollerini açıklar. Özellikle, “entelektüel montaj” ve “refleksif montaj” kavramları üzerinde durur.
Entelektüel Montaj: İzleyicide belirli bir düşünce ya da fikir uyandırmak amacıyla, birbirleriyle doğrudan ilişkisi olmayan görüntülerin yan yana getirilmesidir. Mitry, bu tür montajın sinemanın görsel doğasını ihmal ettiğini ve anlamı soyutlamaya, sembolizme fazla yöneldiğini eleştirir.
Refleksif Montaj: Görüntülerin anlamlı bir şekilde bir araya getirilerek izleyicinin algısını ve düşünce sürecini yönlendirmesidir. Mitry, bu tür montajın sinemanın hem görsel hem de anlatısal potansiyelini birleştirdiğini ve izleyicinin zihninde çok katmanlı bir deneyim yarattığını savunur. Mitry’e göre refleksif montaj, sinemanın “şiirsel” potansiyelini ortaya çıkarır. Görüntüler arasındaki anlamlı ilişkiler, izleyicinin zihninde çağrışımlar, metaforlar ve semboller yaratır. Bu da sinemayı, sadece bir hikaye anlatma aracı olmaktan çıkarıp, bir duygu ve düşünce aktarım aracı haline getirir.
-
Mitry, montajın yanı sıra, hareketli kamera, netlik derinliği (alan derinliği), sinemaskop gibi diğer sinemasal tekniklerin de sinemanın yaratıcı potansiyelini artırdığını belirtir. Bu teknikler, yönetmene farklı sinemasal dünyalar yaratma ve izleyicinin duyusal deneyimini zenginleştirme imkanı sunar. Mitry, hareketli kamera, alan derinliği ve geniş ekran gibi tekniklerin, sinemanın “mekansal” boyutunu zenginleştirdiğini ve izleyiciye daha kapsamlı bir deneyim sunduğunu belirtir. Bu teknikler, yönetmene, sadece “ne” gösterdiğini değil, aynı zamanda “nasıl” gösterdiğini de kontrol etme imkanı verir.
Sinemanın Biçimsel Özelliklerine Derinlemesine Bakış
- Hareketli Kamera: Kameranın hareketi, bir sahnenin akışını ve izleyicinin bakış açısını değiştirerek, duygusal ve düşünsel tepkileri yönlendirir.
- Derin Netlik (Alan Derinliği): Görüntünün hem ön planının hem de arka planının net olması, izleyicinin sahnenin tüm detaylarını aynı anda algılamasına ve sahne içindeki ilişkileri daha derinlemesine kavramasına olanak tanır.
- Sinemaskop (Geniş Ekran): Geniş ekran formatı, sinemanın görsel etkisini artırır ve izleyiciyi filmin dünyasına daha fazla dahil eder.
Sinemanın Biçimi ve Amacı:
-
-
Mitry’ye göre, sinemanın biçimi, kullanılan teknikler ve üsluplar tarafından belirlenir. Her film, kendine özgü bir sinemasal dünya yaratır. Mitry, sinemanın “biçim”inin (form), “içerik”ten (content) ayrı düşünülemeyeceğini savunur. Biçim, içeriği şekillendirir ve ona anlam kazandırır. İyi bir film, biçim ve içeriğin uyumlu bir birlikteliğini sunar.
-
Sinemanın amacı, sadece gerçekliği yansıtmak değil, aynı zamanda onu “insanileştirmek” ve anlamlandırmaktır. Sinema, izleyicinin dünyayı algılama ve anlama biçimini zenginleştirir, hayatı daha anlamlı kılar. Sinemanın amacı, sadece “gerçekliği yansıtmak” değil, aynı zamanda “gerçekliği aşmak”tır. Sinema, gerçekliği dönüştürerek, ona yeni bir anlam ve değer katabilir. Bu, sinemanın “yaratıcı” gücünün temelidir.
-
Mitry, sinemanın bir “şiirsel dil” olduğunu savunur. Büyük yönetmenler, film görüntülerini kullanarak şiirsel bir dil inşa ederler ve bu dil aracılığıyla izleyiciyi estetik bir yolculuğa çıkarırlar. Mitry’nin “şiirsel dil” kavramı, sinemanın sadece mantıksal bir anlatım aracı olmadığını, aynı zamanda duygusal ve estetik bir ifade biçimi olduğunu vurgular. Sinema, tıpkı şiir gibi, imgeler, ritimler ve çağrışımlar aracılığıyla izleyiciye ulaşır. Mitry, şiirsel dilin sinemadaki gücünü ve estetik rolünü vurgulayarak, sinemanın sadece bir anlatım biçimi olmadığını, aynı zamanda duygu ve düşüncelerin aktarıldığı bir sanat dalı olduğunu belirtir.
-
Sinemanın Diğer Sanatlarla İlişkisi:
-
-
Mitry, sinemanın tiyatro ve roman gibi diğer sanatlarla olan ilişkisini derinlemesine inceler. Mitry, sinemanın diğer sanatlardan etkilendiğini, ancak aynı zamanda onlardan farklı ve özgün bir sanat formu olduğunu ısrarla vurgular.
-
Sinema ve Tiyatro: Sinemanın ilk yıllarında tiyatrodan etkilendiğini, ancak zamanla kendine özgü bir dil ve estetik geliştirerek tiyatrodan bağımsızlaştığını belirtir. Sinemanın tiyatrodan en önemli farkı, zaman ve mekanı daha özgürce kullanabilmesidir. Sinema, tiyatronun “sahne” sınırlamasından kurtularak, zaman ve mekan içinde serbestçe hareket edebilir. Bu, sinemaya, tiyatronun asla ulaşamayacağı bir dinamizm ve esneklik kazandırır.
-
Sinema ve Roman: Mitry, sinemanın romana daha yakın olduğunu düşünür. Her iki sanat dalı da karmaşık anlatılar, karakter gelişimi ve tematik derinlik sunabilir. Ancak, sinema, romanın “iç monolog” gibi tekniklerini doğrudan kullanamaz. Ancak, sinema, kurgu, kamera hareketleri, ses ve müzik gibi araçlarla, karakterlerin iç dünyasını görsel ve işitsel olarak ifade edebilir. Romanın aksine, sinema soyut kavramları ve düşünceleri doğrudan ifade etmekte zorlanır. Ancak, sinema, bu soyut kavramları somut imgeler ve metaforlar aracılığıyla dolaylı olarak ifade edebilir.
-
Sinema, diğer sanatların sunduğu imkanları kendi bünyesinde birleştirerek, onlardan daha “bütünlüklü” (total) bir sanat formu olma potansiyeline sahiptir. Ancak, bu potansiyeli gerçekleştirmek, sinemacının yeteneğine ve vizyonuna bağlıdır.
-
Sinema ve Dil:
-
-
Mitry, sinemanın bir dil olup olmadığı sorusunu da ele alır. Sinemanın, dille bazı benzerlikler taşıdığını kabul etmekle birlikte, kendine özgü bir ifade biçimi olduğunu savunur. Mitry, sinemanın bir “dil” olduğunu kabul eder, ancak bu dilin, yazılı veya sözlü dilden farklı bir yapıya sahip olduğunu belirtir. Sinemanın dili, “görsel-işitsel” bir dildir. Bu dil, imgeler, sesler, ritimler ve hareketler aracılığıyla anlam yaratır.
-
Sinema, dil gibi kodlar ve işaretler kullanarak anlam yaratır, ancak bu anlam yaratma süreci, yazılı ya da sözlü dilden çok daha farklıdır. Sinema, izleyiciyi sadece anlam arayışına değil, aynı zamanda duyusal bir deneyime davet eder. Mitry, sinemanın dilinin, “mantıksal” bir dilden ziyade, “çağrışımsal” bir dil olduğunu savunur. Sinema, izleyicinin zihninde çağrışımlar, imgeler ve duygular uyandırarak anlam yaratır. Bu, sinemanın “şiirsel” gücünün temelidir.
-
Mitry, dilbilim ve göstergebilim alanındaki gelişmeleri takip etmiş, ancak sinemanın dilini sadece dilbilimsel modellerle açıklamanın yetersiz olduğunu düşünmüştür. Ona göre, sinemanın dili, hem dilbilimsel hem de estetik bir yaklaşımla incelenmelidir.
-
Sinema, Gerçekçilik ve Biçimcilik:
-
-
Mitry, sinemada gerçekçilik (realizm) ve biçimcilik (formalizm) akımlarının aşırılıklarını eleştirir.
-
Gerçekçilik: Sinemanın gerçekliği olduğu gibi yansıtması gerektiğini savunan bu akım, Mitry’ye göre sinemanın yaratıcı potansiyelini sınırlar. Gerçekçilik, sinemayı sadece bir “kayıt” aracı haline getirir.
-
Biçimcilik: Sinemanın biçimsel özelliklerini (kurgu, kamera hareketleri, renkler vb.) ön plana çıkaran bu akım, Mitry’ye göre sinemanın gerçeklikle olan bağını koparır. Biçimcilik, sinemayı soyut bir “oyun”a dönüştürür.
-
-
Mitry, bu iki akımın ortasında bir denge kurmaya çalışır. Ona göre, sinema hem gerçekliği yansıtmalı hem de onu biçimsel araçlarla dönüştürmelidir.
-
Sinemada Anlatı:
-
-
Mitry, sinemada anlatının (narration) önemini vurgular. Ancak, ona göre, sinemadaki anlatı, roman veya tiyatrodaki anlatıdan farklıdır. Sinema, anlatıyı sadece sözcüklerle değil, aynı zamanda görüntüler, sesler, ritimler ve hareketlerle kurar.
-
Yapısalcılığın Etkisi:
-
-
Mitry, yapısalcılıktan (structuralism) etkilenmiştir, ancak onu tam olarak benimsememiştir. Yapısalcılık, dil, kültür ve toplum gibi olguları, belirli yapılar ve ilişkiler sistemi olarak ele alır. Mitry de sinemayı bir “yapı” olarak görür, ancak bu yapının sadece dilbilimsel modellerle açıklanamayacağını savunur.
-
Mitry’nin “Esthétique et psychologie du cinéma” Kitabının Analizi
Mitry’nin başyapıtı olan “Esthétique et psychologie du cinéma” (Sinemanın Estetiği ve Psikolojisi), iki ciltten oluşur:
-
Cilt 1: “Les Structures” (Yapılar): Bu ciltte, Mitry, sinemanın temel yapısal unsurlarını (görüntü, mekan, zaman, hareket, ritim, montaj) analiz eder. Sinemanın nasıl bir dil oluşturduğunu ve bu dilin nasıl anlam yarattığını inceler. Mitry, bu ciltte, sinemanın “zaman” ve “mekan” algısını nasıl değiştirdiğini ve sinemanın kendine özgü bir “zaman-mekan” yarattığını detaylı bir şekilde analiz eder.
-
Cilt 2: “Les Formes” (Biçimler): Bu ciltte, Mitry, farklı sinema türlerini (belgesel, kurmaca, deneysel sinema), sinema akımlarını (gerçekçilik, dışavurumculuk, yeni dalga vb.) ve sinemanın diğer sanatlarla ilişkisini ele alır. Mitry, bu ciltte, farklı sinema türlerinin ve akımlarının estetik özelliklerini karşılaştırır ve her birinin sinemanın gelişimine olan katkılarını değerlendirir. Özellikle, belgesel ve kurmaca sinema arasındaki ilişkiyi derinlemesine inceler.
Bu eser, sadece sinema estetiği ve psikolojisi üzerine değil, aynı zamanda sinema felsefesi, sinema sosyolojisi ve sinema tarihi üzerine de önemli görüşler içerir.
Mitry’nin Sinema Anlayışına Yöneltilen Eleştiriler
Mitry’nin sinema kuramı, bazı eleştirilere de maruz kalmıştır. Başlıca eleştiriler şunlardır:
-
Fazla Sistematik ve Kuralcı Olması: Bazı eleştirmenler, Mitry’nin sinema anlayışının fazla sistematik ve kuralcı olduğunu, sinemanın özgür ve yaratıcı doğasına aykırı olduğunu savunmuşlardır.
-
Psikanaliz ve Göstergebilime Yeterince Yer Vermemesi: Mitry, sinema kuramında psikanaliz ve göstergebilim gibi alanlara yeterince yer vermemekle eleştirilmiştir. Özellikle, 1960’ların sonlarından itibaren, psikanalitik ve göstergebilimsel yaklaşımlar sinema kuramında önemli bir yer kazanmıştır.
-
Tarihsel Bağlamı Yeterince Dikkate Almaması: Bazı eleştirmenler, Mitry’nin sinema kuramının, sinemanın tarihsel ve toplumsal bağlamını yeterince dikkate almadığını iddia etmişlerdir.
Ancak, bu eleştirilere rağmen, Mitry’nin sinema kuramı, kapsamlılığı, derinliği ve sistematik yaklaşımıyla sinema çalışmalarında hala önemli bir referans noktası olmaya devam etmektedir. Mitry’nin kuramına yöneltilen eleştirilerin bir kısmı, onun yaşadığı dönemin koşullarıyla da ilgilidir. Mitry, sinema kuramını geliştirdiği dönemde, psikanaliz, göstergebilim ve yapısalcılık gibi alanlardaki gelişmeler henüz sinema çalışmalarına tam olarak yansımamıştı. Bu nedenle, Mitry’nin kuramı, bu alanlardaki son gelişmeler ışığında yeniden değerlendirilmeye ihtiyaç duymaktadır.
Mirası ve Etkisi
Jean Mitry, sinema kuramına yaptığı katkılarla, sinema düşüncesinin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Onun çalışmaları, sinemanın sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda derinlikli bir sanat formu ve güçlü bir iletişim aracı olduğunu göstermiştir.
-
Akademik Sinema Çalışmalarının Gelişimi: Mitry, sinemanın akademik bir disiplin olarak kabul görmesinde ve sinema eğitiminin kurumsallaşmasında önemli bir rol oynamıştır.
-
Sinema Eleştirisine Katkıları: Mitry’nin yazıları ve eleştirileri, sinema eleştirisinin entelektüel düzeyini yükseltmiş ve sinemaya daha derinlikli bir bakış açısı getirmiştir. Mitry’nin sinema eleştirisine yaklaşımı, hem teorik hem de pratik bilgiyi birleştirir. Onun eleştirileri, sadece filmlerin “iyi” ya da “kötü” olduğunu söylemekle kalmaz, aynı zamanda filmlerin nasıl işlediğini, ne anlattığını ve izleyiciyi nasıl etkilediğini de analiz eder.
-
Sinemacılara İlham Vermesi: Mitry’nin sinema anlayışı, birçok sinemacıyı etkilemiş ve onlara ilham vermiştir. Özellikle, Fransız Yeni Dalgası sinemacıları, Mitry’nin çalışmalarından etkilenmişlerdir.
-
Sinematek: Sinematek’in kurucularından biri olarak sinema mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük bir rol oynamıştır.
-
Günümüz Sinemasına Etkisi:
-
Mitry’nin sinema anlayışı, günümüz sinemasında da etkisini sürdürmektedir. Özellikle, bağımsız sinema, deneysel sinema ve sanat sineması alanlarında çalışan sinemacılar, Mitry’nin fikirlerinden ilham almaya devam etmektedir.
-
-
Mitry, sinemayı sadece bir “meslek” olarak değil, aynı zamanda bir “tutku” ve bir “yaşam biçimi” olarak görmüştür. Onun sinemaya olan bu derin bağlılığı, çalışmalarına da yansımış ve onu sinema tarihinin en saygın isimlerinden biri yapmıştır.
-
Mitry’nin sinema kuramı, sadece sinema öğrencileri ve akademisyenler için değil, aynı zamanda sinemayı ciddiye alan herkes için bir rehber niteliğindedir. Onun çalışmaları, sinemaya daha derinlikli, daha eleştirel ve daha bilinçli bir şekilde yaklaşmamızı sağlar.
Sonuç
Jean Mitry, sinemayı hem bir sanat formu, hem bir dil, hem de bir düşünce biçimi olarak ele alan, çok yönlü, derinlikli ve etkili bir sinema kuramcısıdır. Onun çalışmaları, sinemanın sadece bir “gösteri” olmadığını, aynı zamanda insanı, toplumu ve dünyayı anlama, anlamlandırma ve dönüştürme konusunda güçlü bir araç olduğunu göstermiştir. Mitry’nin mirası, sinema sanatının ve sinema düşüncesinin gelişimine yaptığı katkılarla yaşamaya devam etmektedir. Onun eserleri, sinemayı seven, sinema üzerine düşünen ve sinema yapan herkes için vazgeçilmez bir kaynak olmaya devam edecektir.

İçeriklerden Haberdar Olun!
Yeni eklenen içeriklerin mail adresinize gelmesini ister misiniz?