Okay Temiz: Caz ve Vurmalı Çalgılar Ustası
Müzik tarihini incelediğimde beni her zaman etkileyen müzisyenlerden biri Okay Temiz olmuştur. Türkiye’nin müzik tarihinde, özellikle caz ve dünya müziği alanlarında gerçek anlamda çığır açan bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Sadece olağanüstü yetenekli bir perküsyonist ve davulcu olmakla kalmamış, aynı zamanda Türk müzik geleneklerini caz ve diğer küresel müzik etkileriyle harmanlama konusunda öncü bir rol üstlenmiş. Kariyeri boyunca sayısız performansa imza atmış, birçok kayıt yapmış ve hatta kendi özgün müzik aletlerini tasarlayıp üretmiş.
Çeşitli kaynakları incelediğimde, Temiz’in sürekli olarak bir “öncü” ve “efsane” olarak tanımlandığını görüyorum. Bu yaygın kabul, onun özgün bir Türk cazı sesinin gelişiminde temel bir rol oynadığını düşündürüyor bana. “Füzyon cazı” ve “dünya müziği” terimlerinin Temiz ile sık sık ilişkilendirilmesi, çalışmalarının geleneksel tür sınırlarını nasıl aştığını ve onu daha geniş müzikal akımların içine yerleştirdiğini gösteriyor.
İlk Yılları ve Etkileri
Okay Temiz’in hayat hikayesini araştırdığımda, 11 Şubat 1939’da İstanbul’da dünyaya geldiğini öğrendim. En ilginç bulduğum nokta, annesi Naciye Temiz’in Türk klasik müziği eğitimi almış olması ve oğlunu erken yaşlarda etkilemiş olması. Annesi ud çalmakta ve Türk klasik müziği söylemekte çok yetenekliymiş, bu da Okay’ın erken müzikal eğilimini beslemiş. Babasının pilot olduğunu da belirtmek isterim. Çocukluğunun bir bölümünü Çatalca’da geçirmiş, daha sonra ailesi Ankara’ya taşınmış.
Temiz’in Türk müziği hakkındaki ilk bilgilerini annesinden edindiğini görüyorum. İlginç bir ayrıntı olarak, zurna sesleri onun en değerli çocukluk anılarıyla, kutlamalar, danslar ve tatillerle ilişkilendirilmiş. Annesiyle birlikte konserlere katılmış, hatta İsveç’te büyük ilgi gören bir konser vermiş.
Annesinin etkisi, neredeyse her biyografik kaynakta vurgulanıyor. Bu durum, ailesel müzikal mirasın onun sanatsal gelişimi üzerindeki hayati rolünü gösteriyor. 1955’ten itibaren başlayan erken profesyonel deneyimi, konservatuvar eğitiminden önce bile müzik performans dünyasına pratik ve doğrudan bir giriş sağlamış. Bence bu durum, onun formal eğitime ve daha sonraki yenilikçi enstrüman tasarımına yaklaşımını şekillendirmiş olmalı.
Formal Müzik Eğitimi
Okay Temiz’in eğitim hayatını incelediğimde, annesinin desteğiyle Ankara Klasik Müzik Devlet Konservatuvarı’nda vurmalı çalgılar ve timpani eğitimi aldığını görüyorum. Ancak ilginç bir dönemece tanık oluyorum – okul müfredatı dışındaki müzikle, yani cazla ilgilenmesi nedeniyle konservatuvardan uzaklaştırılmış! Bu bana o dönemin Türkiye’sinde klasik müzik ve caz arasındaki keskin ayrımı gösteriyor.
Daha sonra eğitimine Tophane Sanat Enstitüsü’nde devam etmiş. Burada 1957 ile 1959 yılları arasında eğitim görmüş ve en etkileyici bulduğum nokta, kendi benzersiz enstrümanlarını, el yapımı bakır davullar da dahil olmak üzere yapmayı öğrenmiş olması. Düşünsenize, sadece müzisyen değil, aynı zamanda kendi enstrümanlarını yapabilen bir usta!
Annesi ilk öğretmeni olmasına rağmen, Ankara Konservatuvarı ve Tophane Sanat Enstitüsü’ndeki belirli öğretmenlerin isimlerini kaynaklar açıkça belirtmiyor. Ancak, İsveç’te Maffy Falay ve Don Cherry ile tanışması, müzikal yönü üzerinde önemli bir etki olarak vurgulanıyor.
Klasik müzik eğitimi ile caz çalması nedeniyle okuldan atılması arasındaki tezat, bana o dönemde Türkiye’deki geleneksel müzik normları ile gelişen caz ilgisi arasındaki gerilimi gösteriyor. Tophane Sanat Enstitüsü’nde kendi enstrümanlarını yapmayı öğrenmesi hayati bir detay. Bu durum, sadece bir performans becerisi değil, aynı zamanda enstrüman yapımı ve ses üretimi hakkında derin bir anlayışa sahip olduğunu gösteriyor, bu da muhtemelen onun benzersiz ses paletine ve deneysel yaklaşımına katkıda bulunmuştur.
Müzik Kariyerinin Başlangıcı
Okay Temiz’in profesyonel müzik kariyeri, araştırmalarıma göre 1955 yılında başlamış. 1959 ile 1967 yılları arasında Türkiye’de dans müziği orkestralarında çeşitli programlarda yer almış. Şov gruplarının bir üyesi olarak Kuzey Afrika, Yakın Doğu ve tüm Türkiye’yi gezmiş.
1967’de hayatında önemli bir dönüm noktası yaşanmış: Ulvi Temel orkestrasına katılmış ve Avrupa’da dans mekanlarında çalışmaya başlamış. İsveç’te trompetçi Maffy Falay ile tanışmış ve birlikte Türk halk melodilerini cazla harmanladıkları “Sevda” grubunu kurmuşlar. Aynı dönemde Amerikalı trompet ustası Don Cherry ile de tanışmış, ve bu tanışıklık uzun süreli bir ortaklığa dönüşmüş.
Dans müziği orkestralarındaki erken kariyeri, ona geniş bir müzikal temel sağlamış ve muhtemelen farklı stillerdeki performans becerilerini geliştirmiştir diye düşünüyorum. Bu deneyim, daha sonraki füzyon çalışmalarında çeşitli müzikal unsurları kusursuz bir şekilde harmanlama yeteneğine katkıda bulunmuş olmalı. Maffy Falay ile “Sevda”nın kurulması, onun Türk halk müziğini Batı cazıyla harmanlamaya yönelik ilk adımı olması açısından çok önemli bir nokta. Bu işbirliği, onun imza stilinin başlangıcını temsil etmekte, müzik geleneklerini birleştirme yönünde bilinçli bir çaba olduğunu gösteriyor.
Bir Caz ve Vurmalı Çalgılar Üstadının Doğuşu
Okay Temiz’in caz yolculuğu 1967’de İsveç’te başlamış. Araştırmalarım sırasında öğrendiğim en heyecan verici noktalardan biri, Danimarka ve İsveç’te Dexter Gordon, George Russell ve Clark Terry gibi ünlü caz müzisyenleriyle çalma deneyimi kazanmış olması. 1972’de kariyerinde önemli bir adım atmış: basçı Johnny Dyani ve Güney Afrikalı trompetçi Mongezi Feza ile birlikte avangart caz kariyerinin önemli bir parçası olan Xaba grubunu kurmuş.
1974’te bana göre en önemli müzikal projelerinden biri olan Oriental Wind’i kurarak Avrupa ve Türk enstrümanlarını harmanlayan kendi İsveç-Türk caz grubunu hayata geçirmiş. Neyzen Aka Gündüz ile 1979’da çıkardığı “Zikir” albümü, neyi caza tanıtarak yeni bir köprü kurmuş.
En etkileyici bulduğum detaylardan biri, bakır davullar, “Sihirli Piramit” ve “Artemiz” gibi kendi yaptığı enstrümanlarla tanınmış olması. Seyahatleri sırasında quica, berimbau, parmak piyano ve konuşan davul gibi dünyanın farklı yerlerinden enstrümanları çalmayı ve yapmayı öğrenmiş.
Oriental Wind’in kurulmasını, Türk ve Batı müzik geleneklerini harmanlama konusundaki imza sesini pekiştiren kariyerinde çok önemli bir gelişme olarak görüyorum. Ney, zurna ve saz gibi Türk enstrümanlarının geleneksel caz enstrümanlarıyla birlikte kullanılması, bu füzyona olan bağlılığını açıkça gösteriyor. “Sihirli Piramit” ve “Artemiz” gibi yeni enstrümanlar icat etmesi, derin bir ses keşfini ve perküsyonun olanaklarını geleneksel enstrümanların ötesine genişletme arzusunu yansıtıyor.
Başlıca Müzikal İşbirlikleri ve Gruplar
Okay Temiz’in kariyeri boyunca kurduğu grupları ve yaptığı işbirliklerini incelediğimde gerçekten etkileyici bir liste karşıma çıkıyor:
Sevda (Maffy Falay ile): 1967’de kurulmuş ve Türk halk müziğini Batı cazıyla harmanlamış. İsveç Kültür Bakanlığı’ndan destek almış olması, projenin kültürel önemini gösteriyor.
Don Cherry İşbirliği: Festivaller, konserler ve kayıtlar içeren uzun süreli bir ortaklık olmuş. Cherry ve basçı Johnny Dyani ile birlikte ABD ve Avrupa’yı gezmiş. 1971’de Cherry ve Dyani ile birlikte New Hampshire Koleji’nde ders vermiş olması, akademik çevrelerde de tanındığını gösteriyor.
Xaba (Johnny Dyani ve Mongezi Feza ile): 1972’de kurulmuş ve avangart caz çalışmalarının önemli bir bölümünü oluşturmuş. İskandinavya, ABD ve İngiltere’de uluslararası ilgi gören üç albüm yayınlamış.
Oriental Wind (Kendi Grubu): 1974’te kurduğu bu grup, bana göre onun müzikal vizyonunu en iyi yansıtan projelerinden biri. Avrupa ve Türk enstrümanlarını harmanlayan bir İsveç-Türk caz grubu olarak, Türk müzisyenlerin uluslararası tanınırlık kazanmasına yardımcı olmuş. İlginç bir nokta olarak, annesi Naciye Temiz de bazı performanslarda gruba katılmış. İlk üyeleri arasında Bobo Stensson, Palle Danielson, Lennart Aberg ve Hacı Tekbilek gibi ünlü müzisyenler yer almış.
Magnetic Band: 1993’te kurmuş ve Güney Afrika ritimlerini bünyesinde barındırmış. 1995’te Finlandiya’da İskandinav ve Türk müzisyenlerle bir albüm kaydetmiş. “Magnetic Band” albümü Yunanistan’da ayın albümü seçilmiş ve Down Beat dergisinden beş yıldız almış, ki bu çok etkileyici bir başarı!
Diğer İşbirlikleri
Karnataka College of Percussion ile “Mishram” (1995) albümünde çalışmış. Yunan gitarist Nicky Skopelitis ve caz saksafoncusu Floros Florides ile işbirliği yapmış. Marcus Miller’ın İstanbul Projesi’nde yer almış. Son işbirlikleri arasında soFa (“Şelale”) ve Islandman (“Direct-to-Disc Sessions”) yer alıyor.
Çok çeşitli türlerde ve farklı milletlerden müzisyenlerle yaptığı işbirliklerinin sayısı ve çeşitliliği, onun açık fikirliliğini ve çeşitli geçmişlere sahip müzisyenlerle bağlantı kurma yeteneğini gösteriyor. Bu, bana onun gerçek bir “dünya müzisyeni” olduğunu düşündürüyor.
Günümüz Müzik Dünyasında Okay Temiz
Okay Temiz’in güncel çalışmalarını araştırdığımda, 1998’de Türkiye’ye döndüğünden beri aktif olarak performans sergilemeye ve ders vermeye devam ettiğini görüyorum. Oriental Wind grubuyla hala performanslarını sürdürüyor. 2024’te Crosswind Trio ve Crosswinds Project gibi projelerde yer alıyor ve yaklaşan konserleri bulunuyor. Yakın zamanda 2024 Akbank Caz Festivali’nde sahne aldı.
2024 yılında beni çok etkileyen bir olay gerçekleşti: kendi yaptığı ve müziklerinde kullandığı 21 enstrümanı Nilüfer Belediyesi Dr. Hüseyin Parkan Sanlıkol Müzik Enstrümanları Müzesi’ne bağışladı. Bu, onun mirasını paylaşma ve gelecek nesillere aktarma arzusunu gösteriyor bence.
Okay Temiz’in Oriental Wind grubunun 1982 Montreux Caz Festivali’ndeki canlı performansı 2023’te albüm olarak yayınlandı. “Drummer of Two Worlds” albümü 2024’te yeniden yayınlandı. NTS radyosu Kasım 2024’te müziğine adanmış bir bölüm yayınladı. Nicky Skopelitis ve Floros Florides ile yaptığı yeni bir kaydın yayınlanması bekleniyor.
İstanbul’un Galata semtinde her yaştan ve farklı geçmişlerden insanlara perküsyon dersleri verdiği bir ritim atölyesi işletiyor. Bilgilerini paylaşmak amacıyla bir “Ritim Okulu” kurmayı hedefliyor, ki bu bana onun müzikal mirasını devam ettirme konusundaki tutkusunu gösteriyor.
1998’de Türkiye’ye dönmesi ve aynı yıl Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanını alması, ülkesinin de onun katkılarını takdir ettiğini gösteriyor. Çok kültürlü müziği yayma misyonunu sürdürüyor ve doğum gününü her yıl bir konserle kutluyor, ki bence bu müziğe olan bitmek bilmeyen sevgisinin güzel bir göstergesi.
Tablo 1: Okay Temiz’in Başlıca Albümleri
Albüm Adı | Yayın Yılı | Başlıca İşbirlikleri/Grup | Önemli Özellikler |
Orient | 1971 | Don Cherry | |
Maffy Falay and Sevda | 1972 | Maffy Falay, Sevda | |
Rejoice | 1972 | Johnny Dyani, Mongezi Feza | |
Music For Xaba | 1972 | Johnny Dyani, Mongezi Feza | |
Turkish Folk Jazz | 1974 | ||
Drummer of Two Worlds | 1975 | ||
Oriental Wind | 1977 | Oriental Wind | |
Zikir | 1979 | Oriental Wind, Aka Gündüz Kutbay | Ney’in caza tanıtımı |
Bazaar | 1981 | Oriental Wind | |
Life Road | 1983 | Oriental Wind | |
Sankirna | 1984 | Oriental Wind, Karnataka College of Percussion | |
Derviş | 1989 | ||
Misket | 1989 | ||
Fis Fis Tziganes | 1989 | ||
Magnetic Dance | 1990 | Magnetic Band | |
Green Wave | 1992 | Dünya Müziği DJ’leri listesinde ilk onda | |
Dona Nostra | 1993 | Don Cherry | |
Magnet Dance | 1994 | Magnetic Band | |
Mishram | 1995 | Karnataka College of Percussion | |
In Finland 1995 | 1995 | Magnetic Band | Yunanistan’da ayın albümü, Down Beat’ten beş yıldız |
Karsilama | 1998 | Group Zourna | |
Kuzeyden Güneye Yansımalar | 1999 | İzmir Devlet Senfoni Orkestrası | |
Our Trip So Far | 2000 | Floros Floridis, Nicky Skopelitis | |
Okay Temiz ve Ritim Atölyesi | 2002 | ||
Okay Temiz’s Oriental Wind Live At Montreux Jazz Festival 1982 | 2023 | Oriental Wind |
Eleştirel Beğeni ve Farklı Bakış Açıları
Okay Temiz’in müziğine yönelik eleştirel tepkileri araştırdığımda, hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda büyük beğeni topladığını görüyorum.
Türk Müzik Eleştirmenleri onu Türkiye’de caz müziğinin öncülerinden biri olarak kabul ediyor. Türk melodilerini cazla harmanlaması büyük takdir topluyor. Perküsyonun ustası olarak görülüyor ve ritmi devrimleştirdiği düşünülüyor. “Green Wave” albümü 1992’de Dünya Müziği DJ’leri tarafından ilk on listede yer almış. Oriental Wind ile yaptığı çalışmalar, çok kültürlü müziğe önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor. “Fis Fis Tziganes” albümü 1991’de Fransa müzik listelerinde ilk üçe girmiş!
Uluslararası Müzik Eleştirmenleri ise etkisinin avangart cazın ötesine uzandığını belirtiyorlar. Müziğini, caz ile Anadolu melodileri ve ritimlerinin benzersiz bir karışımı olarak tanımlıyorlar, hatta bazen “Türk psikedelik başyapıtı” olarak nitelendiriyorlar, ki bu tanımlama beni çok heyecanlandırıyor! Don Cherry ile yaptığı çalışmalar, maceraperest çok türlü yaklaşımı nedeniyle büyük övgü topluyor. “Drummer of Two Worlds” albümü, Avrupa caz-füzyon ritimleri ile antik Türk üflemeli enstrümanları arasında vizyoner bir uyum olarak kabul ediliyor. Oriental Wind’in canlı performansları, caz, Türk, Afrika ve Latin müziğini harmanlayan enerjik ve büyüleyici gösteriler olarak tanımlanıyor. “Magnetic Band” albümü Down Beat dergisinden beş yıldız almış. Bazı eleştirmenler müziğini tuhaf ve benzersiz buluyor, hatta “Drummer of Two Worlds”ü eğlenceli, ustaca bir kaosa benzetiyor.
Hem Türk hem de uluslararası eleştirmenlerden gelen bu sürekli övgü, bana onun farklı kültürel bağlamlarda müziğe yaptığı katkının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Müziğinin “psikedelik” olarak tanımlanması özellikle ilgimi çekiyor, çünkü bu, sesinin deneysel ve zihin açıcı bir niteliğe sahip olduğunu, muhtemelen benzersiz enstrüman yapımı ve doğaçlama yaklaşımıyla bağlantılı olduğunu düşündürüyor.
Tablo 2: Okay Temiz’in Önemli İşbirlikleri
İşbirlikçi Sanatçı/Grup | İşbirliği Yılları (varsa) | İşbirliği Türü/Stili | Önemli Albümler/Projeler |
Maffy Falay | 1967-1974 | Caz, Türk Halk Müziği Füzyonu | Sevda grubu, çeşitli konserler ve kayıtlar |
Don Cherry | 1969-1995 | Caz, Dünya Müziği |
Orient, Organic Music Society, Blue Lake, Live in Ankara 1969, Dona Nostra
|
Johnny Dyani | 1971-1980 | Avangart Caz |
Live in Ankara, Rejoice, Music for Xaba, Music for Xaba Volume Two
|
Mongezi Feza | 1972-1979 | Avangart Caz | Rejoice, Music for Xaba, Music for Xaba Volume Two |
Oriental Wind | 1974-günümüz | Caz, Türk Müziği Füzyonu |
Oriental Wind, Zikir, Bazaar, Life Road, Live at Montreux Jazz Festival 1982
|
Karnataka College of Percussion | 1984-1995 | Hint Caz Füzyonu | Sankirna, Mishram |
Nicky Skopelitis | 2000-2010 | Eklektik Caz-Rock | Our Trip So Far, Three of a Sort |
Floros Floridis | 2000-2010 | Eklektik Caz-Rock | Our Trip So Far, Three of a Sort |
Marcus Miller | 2012 | Caz | Marcus Miller’s Istanbul Project |
soFa | 2021 | Elektronik | Şelale |
Islandman | 2022-2023 | Elektronik, Dünya Müziği |
Direct-to-Disc Sessions, FIDAYDA (Radio Edit), Kalenin Bedenleri
|
Akademik Ayak İzi
Okay Temiz’in akademik alandaki etkisini araştırdığımda, çalışmalarının özellikle Türk müziği ile cazın füzyonu olmak üzere, müzikoloji çevrelerinde tanındığını görüyorum. İsmet Aydın’ın yüksek lisans tezi, Okay Temiz’in Oriental Wind bağlamında müziğe yaklaşımını analiz ediyor. İşbirlikleri ve müzikal yenilikleri, etnomüzikoloji ve caz çalışmaları alanlarında muhtemelen çalışma konuları.
İlginç bir ayrıntı olarak, Okay Temiz ile çalışan bir zurna sanatçısı olan Ahmet Özden, Temiz ile çalıştıktan sonra müzikal yaklaşımının farklılaştığını ve özellikle yurt dışına yönelik farklı gruplar oluşturduğunu belirtmiş. Bu bana Temiz’in diğer müzisyenler üzerindeki etkisini gösteriyor.
Temiz’e adanmış çok sayıda akademik tez veya makale olup olmadığını tam olarak bilemiyorum, ancak önemli katkıları bunların varlığını düşündürüyor. Çalışmalarının özel olarak analiz edildiği bir yüksek lisans tezinin varlığı, akademik söylemde yer aldığını doğruluyor. Bu durum, füzyona ve perküsyon konusundaki yenilikçi yaklaşımının bilimsel ilgi çektiğini gösteriyor.
Küresel Bir Sanatçı: Okay Temiz’in Dünya Müziğindeki Yeri
Okay Temiz’in küresel müzik sahnesindeki yerini incelediğimde, gerçekten etkileyici bir tablo ortaya çıkıyor.
Uluslararası İşbirlikleri: İsveç, ABD, Afrika, Yunanistan ve diğer ülkelerden müzisyenlerle kapsamlı işbirlikleri yapmış.
Ödüller ve Tanınma: 2011 yılında İstanbul Caz Festivali tarafından Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülmüş. 1998 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanını almış. “Magnetic Band” albümü Yunanistan’da ayın albümü seçilmiş ve Down Beat dergisinden beş yıldız almış. “Green Wave” albümü Dünya Müziği DJ listelerinde ilk onda yer almış. “Fis Fis Tziganes” albümü Fransa müzik listelerinde ilk üçe girmiş.
Uluslararası Turneler ve Performanslar: Avrupa, Hindistan ve ABD’de geniş çapta turneler yapmış, 3000’in üzerinde konserde sahne almış ve 300’ün üzerinde festivale katılmış. Bu rakamlar beni gerçekten şaşırtıyor ve onun enerjisini ve müziğe olan tutkusunu gösteriyor.
Küresel Tanınırlık: “Dünya müziği” terimi henüz yokken bile caz ve oryantal müzik füzyonunun öncüsü olarak kabul ediliyor. Müziği, Afrika, Hindistan ve Güney Amerika ritimlerini de içeren Türk halk melodilerini doğaçlama sanatı ile harmanlıyor. Erken dönemde “dünya müzisyeni” kimliğini benimsemesi, bana göre müziğe ileri görüşlü yaklaşımını vurguluyor.
Hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda aldığı çok sayıda ödül ve takdir, sanatsal başarılarının ve müzik kültürlerini birleştirme konusundaki katkısının yaygın bir şekilde tanındığını gösteriyor. “Dünya müzisyeni” kavramını erken benimsemesi, terimin yaygın kullanımından önce, küresel müzik geleneklerinin birbirine bağlılığını ana akım bir fikir haline gelmeden çok önce fark eden vizyoner bir figür olarak konumlandırıyor onu.
Sonuç
Araştırmalarım sonucunda, Okay Temiz’in Türk cazı ve dünya müziği alanlarında kalıcı bir etki yaratmış, gerçek anlamda öncü bir figür olduğu sonucuna varıyorum. Perküsyonist, yenilikçi ve kültür elçisi olarak yaptığı katkılar, müzik dünyasında derin bir iz bırakmış.
Türk müzik unsurlarını küresel bir izleyici kitlesine tanıtmadaki rolü, diğer müzisyenler üzerindeki etkisi ve Ritim Atölyesi aracılığıyla müzik eğitimine olan bağlılığı gerçekten takdire şayan. Okay Temiz’in mirası, hem Türk hem de uluslararası müzik tarihine silinmez bir şekilde kazınmış durumda.
Onun müziğini incelemeye başladığımda, sadece bir perküsyonistin hikayesini keşfedeceğimi düşünmüştüm, ancak karşıma çıkan şey çok daha fazlası oldu: kültürleri ve gelenekleri birleştiren, sınırları aşan ve kendi benzersiz sesini yaratan bir sanatçının derin ve anlamlı yolculuğu. Okay Temiz, sadece müzik yapmakla kalmamış, aynı zamanda köprüler kurmuş ve yeni ufuklar açmıştır.

İçeriklerden Haberdar Olun!
Yeni eklenen içeriklerin mail adresinize gelmesini ister misiniz?