Merhaba sevgili hastalarım, ben Dr. Emre Geçer. Baharın gelişiyle birlikte havaların değişmesi, hepimizin keyfini yerine getirse de, aynı zamanda soğuk algınlığı, grip, nezle ve alerjiler için de riskli bir dönem demek. Peki, bu mevsim geçişlerinde sağlığımızı nasıl koruyabiliriz? Gelin birlikte bakalım.

Düşünün, vücudunuz mükemmel bir makine gibi çalışıyor. Ancak bu makine, tıpkı bir araba gibi, düzenli bakıma ihtiyaç duyuyor. Mevsim değişiklikleri, vücudunuzun sıcaklık dengesini bozabiliyor. 36-37 derece civarında olan normal vücut ısınız, sürekli değişen hava şartlarına uyum sağlamakta zorlanınca, bağışıklık sisteminiz – tıpkı kalenizin savunması gibi – zayıflayabiliyor. Bu da sizi enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı daha savunmasız hale getiriyor. Özellikle alerjiniz varsa, bu dönemde daha dikkatli olmanız şart.

Şimdi, soğuk algınlığı, grip ve alerjinin belirtilerini karıştırmamak önemli. Alerjide genellikle burun kaşıntısı, gözlerde yaşarma ve kaşıntı, hapşırıklar görürsünüz. Ancak grip ve nezlede bunlara ek olarak baş ağrısı, halsizlik, vücut ağrıları ve ateş de ekleniyor. Üşüme-terleme, ince giyinmek gibi durumlar da vücudunuzu daha da zayıflatıyor. Hava ne çok sıcak ne de çok soğuk olduğunda, mikropların üremesi için en uygun ortam oluşuyor. Bu nedenle, alerjik reaksiyonlarınızın yanı sıra mevsimsel hastalıklara da yakalanma riskiniz artıyor.

Çocuklar ve 65 yaş üstü bireyler, daha zayıf bağışıklık sistemleri nedeniyle bu mevsim geçişlerinden daha fazla etkileniyorlar. Ayrıca yetişkinler için de havalandırması yetersiz kapalı ortamlar, virüslerin yayılması için ideal bir ortam oluşturuyor.

Peki, ne yapabiliriz?

Öncelikle, ellerinizi sık sık yıkayın. Bu basit işlem, hastalıkların bulaşma riskini önemli ölçüde azaltır. Öksürürken ve hapşırırken ağzınızı kapatın ve mümkünse maske kullanın. Bol su için; su, vücudunuzun en iyi dostudur ve bağışıklık sisteminizi destekler. Düzenli ve yeterli uyku uyuyun, çünkü uyku vücudunuzun kendini onarması ve güçlenmesi için çok önemlidir. Sağlıklı ve dengeli beslenin; C vitamini açısından zengin meyve ve sebzeler, yumurta, balık gibi protein kaynaklarını tüketin. Ihlamur, yeşil çay ve kuşburnu çayı da bağışıklık sisteminizi destekleyecektir.

Unutmayın, D vitamini de çok önemli! D vitamini seviyesi düşük kişilerin hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir. Güneş ışığından faydalanmayı ihmal etmeyin ama güneş kreminizi kullanmayı unutmayın! Sonbahar aylarında yaptırılmış grip ve pnömoni aşılarınız varsa, bu da sizi koruyacaktır.

Tedavi, hastalığın türüne ve sizin durumunuza göre değişir. Genellikle istirahat, bol sıvı tüketimi, ağrı kesici ve ateş düşürücüler önerilir. Okyanus suyu ile burun ve ağız temizliği de iyileşmenize yardımcı olacaktır. Eğer ateşiniz yüksekse ve burun akıntınız koyu renkse, bu bakteri kaynaklı bir enfeksiyon olabileceği anlamına gelir ve antibiyotik gerekebilir. Alerjiniz varsa, buna yönelik tedavi de uygulanacaktır.

Özetle, mevsim geçişlerinde sağlıklı kalmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirmek, hijyene dikkat etmek ve sağlıklı yaşam tarzını benimsemek en önemli adımlardır. Herhangi bir şikayetinizde ise, lütfen hemen bana danışın. Sağlıklı günler dilerim.